Zuhal'in Müzesi

14 Mart 2012 Çarşamba

nicer dicer reklamıyla uyanmak

Bu bir reklam değildir.

Tele pazarlama mucizesi nicer dicer plus.

Oturma odasında uyuyakalıyorum bir süredir. Hamileliğin bezginliğinden. Eşim de sağolsun daha geç saate kadar oturduğu için televizyonu açık unutarak uyuyor. Saat sabah 5-6 ya kadar bir problem yok. Pireler yoğun olarak uçuştuğu için hiçbir sesi duymuyorum. Ama gün ağarırken artık ben de uykumu almış olduğumdan sinek vızıltısına bile uyanıyorum.

 Bu sabah saat 5:30'da  nicer dicer reklamıyla gözümü açtım. Hani her sebzeyi meyveyi hatta eti türlü türlü doğrayan mucizevi rende-bıçak.  O adam ve kadının sesiyle uyandım. Aman Allahım, domatesler, salatalıklar, patatesler tık tık tık nasıl doğranıyor, nasıl salatalar yapılıyor. Aynı sözcüklerden ve aynı gülücüklerden oluşan tekrar tekrar dönen ve sanırım 20 dk süren bir reklam düşünün. Birçok kişi denk gelmiştir zaten.

Ama ben uyku sersemiyle aynı reklamı 3. kez döndürdüklerinde aklım başıma geldi, apar topar televizyonun kumandasını aradım buldum ve hemen herhangi bir tuşa bastım.

Zaten yıllardır döner durur bu nicer dicer reklamı. Bense her gördüğümde önce dalıp izliyorum sonra aniden silkeleniyorum. Ürün kullanışlı görünse de bu yüzden almak istemiyorum. İnsanın beynini eritircesine reklam yapıyorlar çünkü. İnsanları bezdirerek mi satmaya çalışıyorlar acaba. Resmini bile koymak istemiyorum. O kadar kızgınım.

Yine de düşünmüyor değilim; eve bir tane alsam acaba nicer dicer lanetinden kurtulur muyum diye. 

Hiç yorum yok: