Zuhal'in Müzesi

2 Ocak 2011 Pazar

yeni bir yıl...

Uzun zamandır yazamıyorum. Bir türlü fırsat olmuyor.

Hep yorgun, hep mutsuz, hep gamlı baykuş gibi savrulduğum günlerim oldu bu sıralar. Yeni yaşıma da yeni  yılıma da aralık ayı içinde geçiyorum. Hem yaşım büyüyor hem de bir yıl atlıyor ya benim rakamsal yaş otomatikman tavana vurup duruyor. Ben daha da depresif oluyorum  tabi durum böyle olunca. Neyse yılbaşı gecesi hepsini unuturum büyük olasılıkla.

Yeni bir yılla beraber tüm tasalardan kurtulmaya çalışacağım. Kendimi daha çok sevip daha çok önemseyeceğim. Ve bu yolda her yol mübahtır diyerek yaşayacağım hayatı.(Ama kendimi kandırmasam iyi olur. Ben kendisi için her yolu kullanabilenlerden değilim, ama olsun denerim)


(İş yerinden bu yazıyı yazmak çok zor. Şimdi patronum sesleri yükseliyor odasından bir operet sahneleniyormuş edasıyla ama aldırmıyorum, bugün bu yazıyı yazacağım.!!!:))) Neyse bu operet ayrı bir yazı konusu...ne siz sorun ne ben söyleyeyim.)

Hayattan tek istediğim huzurlu, sağlıklı ve mutlu bir yaşamdır çoğu zaman. Bu yıl hayat, ekstra olarak bir yenilik katsın istiyorum hayatıma ki ben bile gözlerime inanamayayım. hayatta bu da mı varmış diyebileyim.Vay be derken gözlerim açılsın kocaman. Başarmanın tatlı huzuruyla bir kahve içeyim bacaklarımı uzatıp. Ohh ne keyif...

Herkese en mutlu anlar, huzurlu ve sağlıklı bir yaşam diliyorum. Hayallerin gerçeğe dönüştüğü bir yıl önümüzde dolu dolu akar umuyorum...

Ama lütfen hayat çok rica ediyorum şu küçük mucizileri unutmayalım yeni yılda,

Mutlaka bekliyorum.

1 yorum:

neval dedi ki...

hayattan beklentilerimiz pek de farklı değil