Saat 22:52...
Günün yorgunluğundan hem eşim hem ben oturma odasında kendimizi bir yerlere savurup göz kapaklarımızla kavga ederek bir iki saat daha oturmaya çalışıyoruz. Ben internette hababam dolanıyorum, gün boyu bakamadıklarıma bakıyorum...Yanımda büyük bir bardak su arada bir yudumluyorum. Malum burası Mersin... Sıcak...Çok fazla konuşmaya mecalimiz yok. Enerji hiç yok. Zaten evlilik kurumunun gevezesi olarak ben konuşmazsam onun tuhaf belgesellerden başını kaldırıp iki cümle kuracak hali yok. İzledikçe iyice düşüyor göz kapakları.
Derken şahane memleketimin alavere dalavereci sınavlarından biri olan ÖSS, oturma odasının ortasına düşüyor. ''Şimdiki sorular daha kolay'' filan...Orta yaşını bulmuş insanların veletleri beğenmeme, salak bulma tripleri işte...
Diyor ki ''tekrar sınava girsem bir okul daha mı okusam''. Nasıl gözü kesiyorsa... Ben istemem mesela. Bir ay okuyup cerrah olcaksın, hemen ikinci ayda da bok gibi para kazanmaya başlayacaksın deseler yine de okumam. Öğrenci olmak istemiyorum artık. Bana kalırsa yeterince okudum. Zaten hayat hep bir öğrencilik hali...Sanki eğitimini aldığım bilim dalı el üstünde mi tutuluyor şu şahane memleketimde de ben bir üniversite daha bitirince kıymettim artsın. Peehhh. Kendi mesleğimi bile yapamıyorum. ''Boşveeer''... ''Başka işin mi yok''
Neyse... böyle düşünürken ve düşüğndüklerimin bir kısmını da dile getirirken ''ne okuyacaksın?'' peki diye soruvermiş bulundum. Cevap ne oldu dersiniz; ''Kara harp okulu... bu yaştan sonra pilot olabilir miyim?'' oldu.
Kara harp okulundan nasıl pilot çıkacak bilemiyorum :)) Ben de ''üzülme pilot olmak kolay, devirisin bir şişeyi anında pilot olursun'' dedim ''Hem de dünyanın en keyifli pilotu :))''
Tekrar üniversite okumak bir yana dursun, bizimki daha içmeden pilot olmuş...
Bizden ancak otomatik pilot olur artık. Her gün otomatik olarak aynı saatte kalk aynı şeyleri yap.İşe git gel, yemek ye, uyu, gerekliyse seks yap. Her gece aynı saate uykun gelsin. Her sabah alarm bile çalmadan uyan. Bigisayara karşı oyun oynar gibi yarıştır kendini kendinle...
İşte... ''Otomatik pilot'' devrede. Çünkü sahici pilot paraşütle atladı ve bir adaya düştü, hayal aleminde yaşamına devam ediyor...
ประวัติความเป็นมาของบาสเกตบอล
5 yıl önce
3 yorum:
Ziyaretiniz ve yorumunuz için çok teşekkürler, çok mutlu oldum sizi tanıdğıma, yine beklerim, sevgiyle sağlıcakla kalınız.
temmuz ayı siz de karamsarlığın ve melankolinin tavan yaptığı ay anlaşılan
bunaltıcı sıcakların verdiği bezginlikten olabilirmi acaba?
evet neval sıcaktan beynim erimiş olabilir :))Dışarısı40 derece... herşey ''error'' veriyor bu sıralar...
Yorum Gönder